İtalya’da Mutlaka Görülmesi Gereken En Güzel Şehirler

1.Cinque Terre

Cinque Terre’deki ilk tarihsel belgeler 11. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Monterosso ve Vernazza ilk ortaya çıkarken, diğer köyler daha sonra Cenova Cumhuriyeti’nin askeri ve siyasi üstünlüğü altında büyüdü. Cinque Terre beş köyden oluşan İtalya’da ‘Beş Lands’ anlamına gelir: Sahip olunan köylerin isimleri, Monterosso al Mare, Vernazza, Corniglia, Manarola ve Riomaggiore. Benzersiz kıyı şeridi, beş köy ve tepelikler, tümü Cinque Terre Milli Parkı‘nın bir parçası ve UNESCO Dünya Mirası Listesinde bulunmaktadır.. Doğal güzelliğe hayran iseniz, Cinque Terre hayalinizdeki tüm güzellikleri barındıran bir şehir.

İnsanlar, yüzyıllar boyunca, denize bakan kayalıklara kadar engebeli, dik peyzaj üzerine titizlikle binalar inşa ettiler. Ev renklerinin balıkçının evlerini ayırt etmeye yönelik ortak inancından farklı olarak, 1970’lerin sonuna kadar boyanmamışlardır. Balıkçılık sektörünü ana endüstri olarak kullanan tek köy Monterosso idi. Yerliler üzüm bağları ve zeytin yetiştiriciliğinden yaşıyorlardı.

Cinque Terre kasabalarına araba ile ulaşılabilen fazla yol olmadığı gibi var olan yollarda çok dar. Eğer oraya araç ile gitmeyi planlıyorsanız, kasabaya bir kaç kilometre uzaklıkta bulunan bir park alanı mevcut oraya aracı bırakıp trenle gitmenizi tavsiye ediyoruz.

2.Umbria

Umbria, İtalya’da kıyı şeridi olmayan ve diğer ülkelerle sınırı olmayan tek bölgedir. Toscana ve Lazio arasında yer alan bu bölge en iyi el sanatları yapımı ile bilinir.Bu özelliği ile geziye gelen turistlerin hediyelik eşya almak için uğradıkları şehirdir. Kısmen engebeli ve dağlıktır ve Marche sınırındaki Monte Vettore bölgesinde bölgede en yüksek noktası 2.476 metredir (8.123 feet ); En düşük nokta Attigliano, 96 metre (315 fit).

Ne bir kıyı şeridi ne de diğer ülkelerle ortak bir sınırı olmayan tek İtalyan bölgesi. Verimli Tiber vadisine bağlı olarak topografyası, merkezi Apennines’in bir bölümünü içerir. Bölge, Romalıların genişlemesi ile absorbe edilen Umbriler için adlandırılmıştır.

Pliny the The Elder, Yunanistan mitolojisinden tanıdık gelen Deluge’den hayat bulduğuna ve onlara İtalya’nın en eski ırkı olduğu iddia edilmesine yol açan “duş” den gelen kabile adı için kabaca bir türetme olduğunu söylenir. Umbria’da hediyelik eşya almak istemiyorsanız bile en azından, buğday tarlalarını, Spoleto Katedrali ve Palazzo dei Consoli’yi ziyaret etmelisiniz. 

3.Portofino

Portofino Cenova’da bulunan bu küçük balıkçı kasabası. Resimli limanı ve renkli evleri ile ünlüdür. Portofino, müzik ve sanat dünyasındaki tarihsel değeri açısından önem taşır. Yaşlı Pliny’ye göre Portofino, Romalılar tarafından kurulmuş ve Tigulli Körfezi’nde yaşayan çok sayıda yunus yüzünden Portus Delphini veya Dolphin Limanı olarak adlandırılmıştır. La Piazzetta Square meydanını mutlaka görmeniz gerekir.

Başlıca Truistlik Yerler;

• Abyss Mesihinin Heykeli, 29 Ağustos 1954’te, girişte 17 metre derinlikte su altına yerleştirilmiştir. Bu heykeli balıkçılar ve tüplü dalgıçları korumak için ve Dario Gonzatti’nin anısına yerleştirilmiştir.. Guido Galletti tarafından dikilmiş olan bu barış işaretinde açık kollarla gökyüzüne bakarken kutsama eyleminde Mesih’i temsil eder.
• Castello Brown (16. yüzyıl).
• St. Martin Kilisesi (Divo Martino, 12. yüzyıl).
• Aziz George Kilisesi, bazı azizlerin kalıntılarını barındırıyor.
• Santa Maria Assunta’nın oratoryosu, Gotik tarzda.

4.Positano

Amalfi Sahili üzerinde bulunan ve sahillere doğru inen tepeleriyle tanınan bir köydür. Positano, tüm küçük ve renkli evlerin eşsiz bir mimari tarzına sahiptir. Küçük adalar bu küçük balıkçı köyünü oluşturmaktadır. Positano, ortaçağda Amalfi Cumhuriyeti’nin bir limanıydı ve on altıncı ve on yedinci yüzyıllarda sorunsuz bir şekilde ayakta kaldı. Bununla birlikte, on dokuzuncu yüzyılın ortalarında, şehir zor zamanlar geçirmeye başladı ve nüfusun yarısından çoğu Amerika’ya göç etti.

Santa Maria Assunta Kilisesi, majolika fayanslarından yapılmış bir kubbe ile 13. yüzyılda siyah bir Madonna’nın Bizans simgesine sahipti. Yerel efsaneye göre, heykel Bizans’dan çalındı ve Akdeniz’de korsanlar tarafından götürülüyordu. Positano’nun karşısındaki sulara korkunç bir fırtına patladı ve korkmuş denizciler “Posa, posa!” Diyen gemiden bir ses duydular. ( “İndir! İndir!”). Değerli heykel tekrardan balıkçı köyüne taşındı ve fırtına azaltıldı.

Positano, Only You (1994) ve Under the Tuscan Sun (2003) gibi Kath & Kimderella’da (2012) ve 2009 sinema filmi Nine’de “Cinema” adlı şarkısında bahsedilen birçok filmde yer aldı. İtalyanca “. Ayrıca, Bay Cinis Festivalinde yıllık Karikatürler’e ev sahipliği yapıyor ve Pulcinella Ödülleri’nde animasyonda mükemmeliyet sunuyor.

5.San Gimignano

San Gimignano, İtalya’nın kuzeyinde  Toskana’daki küçük ortaçağ tepe kasabasıdır. Çok fazla kule evinin bulunduğu en iyi ortaçağ mimarisi olarak bilinmektedir. Duvarlar içinde, iyi korunmuş binalar, Romanesk ve Gotik mimarinin önemli örneklerini, laik binaların yanı sıra kiliselerden seçkin örneklerle içeriyor. Kent ana ekseni kuzey / güney olan bir tepenin sırtındadır.

Üç duvarla çevrilidir ve en yüksek noktasında batıda bir kalenin kalıntıları 16. yüzyıldan kalmıştır.. Şehre sekiz giriş var. Ana kapılar güneye uzanan sırt üzerinde Porta San Giovanni, kuzeybatıda Porta San Matteo ve kuzey doğuya ise Porta S. Jacopo’dur. Ana caddeler, şehri kuzeyden güneye geçen Via San Matteo ve Via San Giovanni’dir. Kasabanın kalbinde dört meydan vardır: üzerinde Collegiate Kilisesi‘nin bulunduğu Piazza Duomo; Piazza della Cisterna, Piazza Pecori ve Piazza delle Erbe bulunur.

Kasabanın kuzeyinde bir başka önemli meydan olan Piazza Agostino, üzerinde Sant ‘Agostino Kilisesi duruyor. Collegiate Kilisesi ve Sant ‘Agostino’nun yerleri ve bölgeleri etkili bir şekilde kasabayı iki bölgeye bölüyor. Kasaba aynı zamanda safran, Ham Altın ve beyaz şarap gibi ürünler üretmektedir. Sam Gimignano, UNESCO Dünya Mirası Alanlarından biridir. Kesinlikle yerel şarapları Sam Gimignano’da denemelisiniz.